Dr. Sadık Özen
19 Mayıs Cumhuriyetimizin
kurulmasındaki ilk adımdır ve en büyük temel taşlarından biridir. Bu nedenle,
önemi göründüğünden çok daha büyüktür. Kutlanması, ne denli görkemli yapılırsa
yapılsın yine de olması gerektiğinden azdır. Mustafa Kemal Atatürk; Türk
Ulusu’nun kalbindeki yerini, 19 Mayıs günü Samsun’a ayak bastığı gün almış ve
bu günden başlayarak her geçen gün yeni derinlikler kazanmış ve
ebedileşmiştir. Bu günden sonra, Türk
toprakları, Türk Vatanı olma özelliğini kazanmıştır. Onun içindir ki,
Samsun’dan ve yurdumuzun dört bir köşesinden yola çıkan gençlerimiz, vatan
topraklarını Anıt Kabir’e getirerek, Atalarının sonsuza kadar yatacağı toprakla
birleştirirler. Bu olay, bölünmez bütünlüğümüzün sembolü olmuştur.
Bu bayram, Mustafa Kemal Atatürk’ün
Türk Gençliği’ne verdiği değerin ve duyduğu güvenin ifadesidir. Gençliğe
hitabını bu günde yaparak, sonsuza kadar yaşaması için kurduğu Cumhuriyet’i
Türk Gençliği’ne emanet etmiş ve muhtaç olduğu kuvvetin damarlarındaki asil
kanda mevcut olduğunu söyleyerek gençliği güçlendirmiş ve onurlandırmıştır.
Hiçbir hitabet, bunun kadar gerçekçi, bunun kadar umut verici, bunun kadar
cesur, bunun kadar aydınlık olamaz ve bu ölçüde kesinlik taşıyamaz. Bu
nedenledir ki; bu hitap gençliğin kanına ve ruhuna sinerek ölümsüzleşmiştir.
Atatürk’ün ilkeleri ve öğütleri, işte bu nedenle sonsuza kadar yaşayacaktır.
Bundan hiç kimselerin şüphesi olmasın.
Ülkemizi bölmek ve yıkmak
isteyenlerin bütün çaba ve girişimleri, bu hitabın oluşturduğu çelikleşmiş
irade önünde tarumar olacaktır. Türk Gençliği kendisine bırakılan emaneti canı
pahasına koruyacaktır. Geçmişte şehit kanlarıyla sulanmış bu topraklar, yeni
kuşakların şehit kanlarıyla sulanmaya devam etmektedir.
Atam müsterih uyu; Türk Gençliği
verdiği sözü yerine getirmekte kararlıdır. Cumhuriyetimiz sonsuza kadar payidar
olacaktır. Ne mutlu Türküm diyene…Ne mutlu böyle bir gençliğe sahip olan Türk
Ulusu’na…Ne mutlu Atatürk’e...
Bu içerik Dersimiz.com tarafından eklendi , 3080 kez okundu.