Sudan çıkmış balık gibiyim. Şaşkın ve çaresiz. Bir o yana bir bu yana koşturup duruyorum. Bir taraftan çantamı hazırlıyorum, diğer taraftan kardeşimin yemeğini. Sofrayı da toplamalıyım, odamızı da. Kardeşim pekmezini yemeyi unutmasın, babam işe geç kalmasın. Hızlı hareket etmek zorundayım. Yoksa okuluma geç kalırım. Daha eteğimi bile ütülemedim. Oysa her zaman bu saatlerde nazlana nazlana yüzümü yıkayıp oflaya puflaya çayımı içerdim.
Şimdi annem burada olsa bir dediğini iki etmem. Birkaç günlük gidişi bile nasıl değiştirdi evimizi. O varken sabahlar daha aydınlıktı sanki. Şimdi ne mutfaktan sesler geliyor ne de okul dönüşü kapımızı güler yüzle açan birisi var.
Dağıttığım eşyaları toplamaya çalışıyorum. Kitabımı kanepenin arkasından, kıyafetlerimi yere düşen çantamın altından çıkarıyorum.
Hay Allah! Ütünün fişini takmadan eteğimi ütülemeye başlamışım. Zaten dün de makarnanın suyuna tuz atmayı unutmuştum. dersimiz.com Kardeşim yerken yüzünü buruşturunca annem aklıma geldi. Yaptığı yemeği beğenmediğimizi söylediğimizde nasıl da soluyordu gözlerindeki ışık. Kardeşim öyle yapınca ne kadar üzüldüm. “Demek böyle oluyormuş.” dedim içimden.
Anneme yardımcı olduğum günleri hatırlayınca, tatlı bir sevinç uyanıyor içimde. Kolay mı bir güne bunca işi sığdırmak.
Annemin gelmesine tamı tamına dört gün var. Onsuz geçen üç gün, o kadar uzun geldi ki bize. Babamla beraber olup en güzel yemekleri hazırlamalıyız annemin geleceği gün. Kardeşimle en güzel kıyafetlerimizi giyip sevinçle karşılamalıyız annemi.
İşte, okul saatim de gelmiş. Tatlı bir bahar havası var dışarıda. Çiçekler annem gibi kokuyor sanki. Ben de bütün kalbimle sevgiler uçuruyorum bulutlara. Bir taraftan da düşünüyorum: Belki yaşadığım bu bir haftalık macerayı anneme güzel bir sürprizle anlatabilirim. Fişi takmadan ütü yaptığımı, öğle yemeklerinde hep yumurta pişirdiğimi, babama karabiber yerine tarçın uzattığımı… Kızmaz ki bana annem, uzun uzun güler sadece. “Olur böyle şeyler.” der. “Büyüyünce öğrenirsin her şeyi.”
Evet evet, şirin bir öykü çıkarabilirim bundan. İlk cümlesine “Sudan çıkmış balık gibiyim.” yazarım. En sonunda da masmavi bir denize benzetirim onu. “Benim biricik denizim, anneciğim.” derim. Sonra açıp ellerimi dua ederim: “Allah’ım!” derim, “Kimseyi annesiz bırakma.”
Ümit Dergisi
Bu içerik Dersimiz.com tarafından eklendi , 5758 kez okundu.