İnsanların sürekli yaşadıkları yere çevre denir.Dağlar, ovalar, çayırlar, ormanlar, denizler, göller, ırmaklar ve benzerleri ise doğal çevreyi oluşturur.
Her canlı için olduğu gibi insan da yaşamını devam ettirebilmek için toprak, hava ve suya ihtiyaç duyar. Yani doğaya ihtiyaç duyar. Doğa, canlı yaşamı için olmazsa olmazdır. Çünkü insanlar doğanın toprağından, havasından ve suyundan yararlanırlar. Hayat içeceği olarak suyu kullanırlar, havasını solurlar. Toprağını işleyerek çeşitli ürünler elde ederler. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda çevrenin kirlenmesinin, doğanın yok olmasının insanları hatta tüm canlıları ne kadar büyük bir felakete götüreceği ortadadır.
Ne yazık ki sanayileşme ve kentlerdeki nüfus yoğunlukları, çevre kirliliğinin artmasına neden olmuştur. Bütün ülkelerin ortak sorunu haline gelen çevre kirliliği, günümüzde insan sağlığını tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Bu kirlenmeler sonucunda canlı türleri tükeniyor, ormanlar azalıyor, denizler ve akarsular kirleniyor. Ve bu saydıklarımızın büyük birçoğunun geriye dönüşü yok. Yok olmuş bir türü yeniden ortaya çıkarmak ya da tükenmiş bir ormanı eski haline getirmek, canlandırmak olanaksız.
Çevre kirliliğini, insanın doğaya verdiği zarar olarak tanımlamak yanlış olmaz. Çünkü yukarıda değinilen kirliliklerin sebebi insanlardır. Ne yazık ki çevre kirliliği anlık bir durum değildir. Bilinçsizce kirlettiğimiz çevremiz yıllarca bundan etkilenmektedir. Cam şişenin doğada 4000 yıl, plastiğin 1000 yıl, kola kutusunun 20-100 yıl, sigara izmaritinin 5 yıl kaldığı çevreciler tarafından tespit edilmiştir. Toprağı, havayı ve suyu kirleten insanlar da doğa ile birlikte zarar görüyor.
Doğal Çevrenin korunması amacı ile 1972 yılında İsveç’in Stockholm kentinde Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı toplandı. Bu toplantıda çevre sorunları ele alındı. Çevre kirlenmesine karşı üye ülkeler ortak çözüm yolları aradılar. Birleşmiş Milletler Çevre Konferansında 5 Haziran gününün Dünya Çevre Günü olması kararlaştırıldı. Her yıl Birleşmiş Milletlere üye ülkelerde 5 Haziran Dünya Çevre Günü olarak anılır.
Ülkemizde bu amaçla 1978 yılında Türkiye Çevre Sorunları Vakfı, daha sonra Çevre Müsteşarlığı kuruldu. Her yıl haziran ayının 2.haftası Çevre Koruma Haftası olarak kutlanılmasına karar verildi. Çevre Koruma Haftası'nda okullarda öğrencilere doğal çevrenin korunmasının ne kadar önemli olduğu öğretilir. Hafta boyunca radyo ve televizyonda halka çevre kirlenmesi ile ilgili bilgiler verilir. Alınması gerekli önlemler anlatılır. Gazete ve dergilerde doğal çevrenin korunmasına ilişkin yazılara yer verilir.
Biz doğayı korudukça doğa da bizi korur. Unutmayalım ki; sağlıklı yaşam, sağlıklı çevre ile olur. Doğası kirlenmiş ülkeler, insanlarına sağlıklı yaşam koşulları oluşturamaz. Sağlıklı yaşam koşullarına sahip olamayan insan da yaşamı boyunca mutsuz ve verimsiz olur.
Bizden sonraki nesillere güzel bir doğa bırakmak istiyorsak yarının doğasını bugünden korumaya başlamalıyız.
Bu içerik Dersimiz.com tarafından eklendi , 3179 kez okundu.