Şiir Ekle
Yazı Ekle
Belirli Günler ve Haftalar
Eğitici Çocuk Şiirleri
Mustafa Kemal Ankara'da
*Aşağıda okuyacağınız yazıda Atatürk'ün
Ankara
'ya gelişi anlatılmaktadır.
Takvim,
27 Aralık 1919
Cumartesi.
Hava açık, ılık. Birkaç gün önce sepeleyen kar tutmamış.
Halk, Çankaya bağlarının batısındaki Kırşehir yoluna açılan yokuş boyunca akın akın yollarda. Kulaklar minarelerde. O tarihi anı, selalarla bütün
Ankara
'ya müezzinler duyuracaktı.
Mustafa Kemal
'i karşılamaya çıkanlar arasında bölük bölük seymenler göz alıcı bir biçimde. Hepsi de çakı gibi. Kimi atlı, kimi yaya. Kiminin sağ omzunda baltaları asılı, kiminin "Martini" tüfekleri çapraz. Şal kuşaklarında hançerleri parlıyor. Gözleri gibi.
Elbas köyünden usta davulcular gelmiş. Abdal Hasan'lar, Deli Haydar'lar, Kara Mahmut'lar, Mohaç'tan, Çaldıran'dan, ya da bir başka er meydanından.
Sabırsız bir bekleyiş bu.
Saatler öğleden sonra üçü on geçeyi gösterirken, o selalar duyuldu. Cümle halk arasında bir dalgalanma oldu. Yokuş başına doğru bir yüklendi
Ankara
. Bir sevinçli telaş, bir büyük heyecan.
Uzaklarda bir motor gürültüsü vardı. Sonra, korna sesleri. Evet, geliyordu
Mustafa Kemal
.
"Bandırma" vapuruyla Samsun'a gelen Osmanlı Paşası o "Miralay
Mustafa Kemal
Hazretleri" değildi bu gelen. Anadolu hareketini başlattığı için boynunda sarayın "idam fermanını" taşıyan, bütün rütbelerinden istifa etmiş ve "Milletin bağrına dönmüş bir fert olarak" sadece
Mustafa Kemal
'di.
Kutsal kavgamızın. "Kurtuluş Savaşı"nın hazırlığını tamamlamıştı.
Ankara
, bu hazırlığın doruk noktasıydı. Yaralı bir ulus, artık onun önderliğinde buradan şahlanacaktı.
Samsun'da bir hurdalıktan alınan, her parçası bir başka yerde bulunmuş, üstü açık, köhne otomobili yaklaşınca heyecan son haddine varmıştı. Davullar çok daha coşkuyla vuruyor, cümle tezahurat birbirine karışıyordu.
Gülümsüyordu
Mustafa Kemal
, henüz 38 yaşındaydı ama, yüzünde, nice savaş meydanının tandırında yoğrulmuş bir başka olgunluk vardı. Mavi gözleri çelik pırıltısıyla yanıyor, kalpağının iki kenarında, şakaklarında uçuşan başak rengi saçları, güzel yüzüne bir başka anlam veriyordu.
Yokuş başında, seymenlerin önünde durdu. Otomobilden indi. Onlara doğru ağır ağır yürüdü.
Hepsi bir anda esas duruşa geçtiler. Her soluk tek can olmuştu. Bütün gözler, onun gözlerinde düğümlüydü. Vakur ve sert bir sesle:
- Merhaba efendiler! dedi.
- Sağol Paşa Hazretleri...
- Arkadaşlar! Buraya neden geldiniz?
- Millet yolunda can vermeye geldik!
- Fikrinizde sabit misiniz?
- And olsun.
... Ve, işte o zaman
Mustafa Kemal
'in gözleri ilk kez yaşardı. Zincir kabul etmeyen bu ulus, onun peşinde, gerekirse ölüme bile, göz kırpmadan gidebilirdi.
Metin SOYSAL
(Yıllarboyu Tarih Dergisinden)
Bu içerik
dersimiz.com
tarafından eklendi ,
26837
kez okundu.
YAZILAN YORUMLAR :
Bu içerik hakkında henüz yorum yazılmamış.
Güvenlik kodunu giriniz.
Yorumu Gönder
Yazı Etiketleri :
Mustafa Kemal
Ankara
Metin SOYSAL
27 Aralık 1919